18 Kasım 2010 Perşembe

yeni başlayanlar için bayram


1) Bayramda bi ziyaretteyken, bu adam/kadın beni tanıyor ve bana adımla hitap ediyor da ben nasıl tanımıyorum? Peki ben şimdi nasıl seslenicem diyenlerdenseniz. Hemen şehirdeki bi değişiklik, futbol yada güncel siyaset ile ilgili bi sohbet çevirmeye çalışın, hitap cümlesi kullanmanıza gerek kalmaz ve başkaları da muhabbete dahil olur, böylece yırtarsanız.

2) Ziyaretine gittiğiniz teyze kendisinin baklavası geri çevrilince godzillaya dönüşüyorsa ama siz gırtlağınıza kadar baklava olmuşsanız. Yarım yada bir diş yiyeceksiniz kaçış yok, sonrası için ise bekleyeceksiniz. Bütün tabakların toplanması, suların gelmesi gitmesi sürecinde; tabağınızı bir şekilde araya sıkıştıracaksınız. Önemli uyarı! Sakın baştan yemek istemiyorum demeyin, bütün baklava dilimlerini bütün dikkatler üzerinizdeyken yemek zorunda kalırsınız. Hatta 'bi tabak daha ister misin' sorusundan dahi kaçamayabilirsiniz...

3) Kurban kesmeyen insanlardan en iyisinden "fakir", en kötüsünden "kafir" olarak bahseden akrabalarınız varsa, bi önerim yok, ortamdan uzaklaşın.

4) Bayram ziyaretine gittiğimizde zaten el öpüyoruz, bi de çıkarken de iyi bayramlar dilerken tekrar mı el öpücez diyenlerdenmisiniz?
Artık kalksak mı muhabbeti geçtiğinde hemen kapıya yönelin. Ayakkabımın bağcığı çok zor bağlanıyor 'numarası' yapın. Siz uzuun uzun bağlarken, kapıda belli bir yoğunluk olacak; montlar, ayakkabı çekçekleri, laflar, el öpmeler, 'selam söle'ler havada uçuşacaktır. Siz de bu kalabalık arasında bir delik bulup 'allaasmağladık, iyi bayramlar' diyince, kimse buna alınmayacaktır emin olun.

5) Uzun süredir görmediğiniz akrabalarınıza karşı sabırlı olun. Unutmayın ki 8 yıldır aynı iktidar, bilmemkaç yıldır aynı iş, aynı eş, aynı ev; onlar için değişen şeyler sayılı, bunlardan biri de sizin boyunuz ve üniversitede okuyor oluşunuz. Bence birilerinin dikkatini çekip böyle bi anekdot verebildiğiniz için mutlu olun (?!)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder