24 Ocak 2012 Salı

bakış.


Aslında sadece, tesadüf eseri arka arkaya denk geldiğim ve ziyadesiyle etkilendiğim bu iki resmi paylaşıp bırakmak istemiştim.

Bazen tek bir bakıştan koca anlamlar çıkabiliyor. Bana şarkı gibi geldi bakışları, daha doğrusu bi albüm kapağı gibi. Sonra düşündüm ki Explosions in the Sky'ın "Earth is Not a Cold Dead Place" albümünü mırıldanırken soldaki çocuk, sağdaki de Mogwai'den "Come On Die Young" ı dinlesin. Biz de Post-Rock eşliğinde düşüncelere dalalım, hikayeler yazalım...*

* kendime de dipnot düşerimhttp://barcodedsenses.blogspot.com/2010/12/durum-filmleri-post-rock-postmodern.html





8 Ocak 2012 Pazar

Yıkıcı-Yaratım




"Sıkıntı hayatın esasıdır ve biz oyunun,eğlencelerin, romanların ve aşkın keşfedilmesini yalnız sıkıntıya borçluyuz." Miguel de Unamuno


Sınav dönemlerinde çok olur, böyle can sıkıntısı çöker göğsünüze bi yerlere. Ne b.k yicem ben gibisinden. Sonra sürekli ertelersiniz çalışmayı kendinize işler icat edersiniz. Hiç toplamadığınız odanızı toplamak, pazara gitmek yada kitaplarınızı düzenlemeye kalkmak gibi.

Sonra bi not görürsünüz bi kitabın içinde yıllar önce iliştirdiğiniz: "Düşün ki bi yıldızlar ve bi de sen. Ama ne kadar çok sıkılırdın di mi bi süre sonra? Normal gibi geliyo dimi sıkılabilme ihtimalin, karşında yıldızlar bile olsa."  

Karşında yıldızlar varken bile sıkılıyorsan ve hayatta ulaşılmaz diye konumlandırdığın her şey, aslında kafan yarattığın/büyüttüğün şeylerse; hayaller niye var ve bizi bu kadar gaza getiriyor ki? diye aklıma gelir her türlü o zaman. Düşündüm de 5 sene önce sorsalardı bana, gerçekten şu halde olduğum için mutluluk duyardım. Ama şimdi "what's next?" gibi bi ruh halindeyim. Hadi en olmadı 'nası daha iyi halde olurum' diye düşünüyorum ve bi şekilde içime -az yada çok- dert olmakta bunlar.


Kişisel olarak 'dertli' hallerimde film izliyorum mesela yada işte bi müzik açıyorum. Sonra eğer modumdaysam bişiyler karalıyorum. Bi bakıyorum o sıkıntı kendinden çıkmış, çok başka şeylerin senaristi ve yönetmeni olarak koltuğa oturuvermiş. Beste olup çıkmış, bi satır olup doğuvermiş.

Hep o en dertli sınavlar, gerçekten dert ediyosan eğer, güzel geçmiştir.

Sıkıntı dediğimiz hadise hiç bi zaman için geçmeyecek. Ama sırf dünya müzikten, sinemadan, şiirden mahrum kalıp daha sıkıcı bi yer olmasın diye...