10 Aralık 2010 Cuma

resimleri dünyanın...

Ölmeden önce hayatının bir film şeridi gibi geçmesi teması kullanılır ya filmlerde..

İşte ben bu anlatım tarzının klişe de olsa çok yerinde olduğuna karar verdim!

Metin Üstündağ şöyle demiş: "Yaşamıyoruz, resimlerine bakıyoruz dünyanın!"

Teoman da şöyle demiş: "Dün de yok, yarın da yok. Sonsuz bi şimdi içinde o an, nefessiz kaldım."

Hayat diye tabir ettiğimiz serüven içinde; bizi biz yapan, parçalar bıraktığımız/ kendimize parçalar eklediğimiz anlar, hep bi fotoğraf karesi halinde gelir gözümüzün önüne.

Bu bi şekil "anı biriktirmece" oyunudur aslında sanırım.

Yaşadığımız sadece tek bi "an", geçmişsiz ve geleceksiz... Onu da kavrayamıyoruz zaten, dedim ya, "an"lık işte... Ama arada bi albümü açıp iyisiyle kötüsüyle fotoğraflara göz gezdirince, somut bi şekilde senin esasen "ne" olduğunu ve "ne şekilde" yaşadığını farkediyosun!

Bu anı biriktirmece oyununu oynamak güzel, doğru düzgün poz vermeyi bilmek kaydıyla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder